Şant Nedir? Şant Ameliyatı ve Şant Ameliyatı Sonrası
Şant nedir?
Şant, hidrosefali hastalığına sahip
olanlar için kullanılan hayati önem taşıyan bir borudur. Hidrosefali ise,
kafanın içinde bulunan su miktarının artması anlamı taşır. Bu nedenle daha önce
hiç duymamış olanlar olması ve şant
nedir diye soranların olması mümkündür. Kullanılan bu boru ince, uzun
elastik bir yapıda ve silikondur. Aynı zamanda bu boruda tek yönlü ve kontrollü
şekilde çalışabilmesi için, kafa derisinin alt kısmında pompası vardır.
Bu pompanın görevi ise, sistemin
doğru şekilde çalışmasını sağlamaktır. Hidrosefali hastalarında kullanılan
şant, fazla olan beyin omurilik sıvısının başka bir bölgeye taşınmasını sağlar.
Bu sayede fazla olan sıvının beyine baskı yapmasını engellenir. Önemli olan
nokta ise, beyindeki su üretiminin aralıksız şekilde devam etmesinden dolayı,
bu sistemin de sürekli çalışması gerektiğidir. Şant cilt altına yerleştirilen
bir sistemdir ve genellikle fark edilmez. Ancak bebeklerde dışarından
bakıldığında fark edilmesi mümkündür. Şant yerleştirilen çocuklar ve yetişkinlerde,
elle yapılan muayenede boru hissedilebilmektedir. Bu açıklamalarla şant nedir sorusu, genel itibariyle
cevap bulmuş olacaktır.
Şant ameliyatı hakkında
Genel anestezi yöntemiyle yapılan şant ameliyatı esnasında şant derinin
altına yerleştirilir. Kafatasında açılan küçük bir delikle şantın ucu beyin
omurilik sıvısının bulunduğu beyindeki odacığa yerleştirilir. Yapılan bu
yerleştirme işleminden sonra baş, boyun ve karın bölgesinden cildin altında bir
tünel açılarak şant borusunun diğer ucu sıvının rahat emilebileceği kalp ya da
karın boşluğunun bulunduğu bölge içerisine yönlendirilir. Her operasyonda
enfeksiyon oluşma riski bulunur. Bu yüzden şant ameliyatı sonrasında da,
enfeksiyon oluşmasına engel olmak adına kısa bir süre antibiyotik kullandırılabilir.
Yapılan cerrahi operasyon sonrasında, hasta bir süreliğine hastanede gözlem
altında tutulur.
Ameliyatın hemen sonrasındaki hasta
şikayetleri ise, bir süre sonra ortadan kalkar. Eğer ki hastalığın
ilerlemesinden dolayı beyin dokusunda kalıcı hasar oluşmuşsa, kişinin bazı
fonksiyonlarının düzelmemesi muhtemeldir. Hidrosefali hastalığı esnasında görme
ve zeka gibi bir takım fonksiyonlarının düzelmemesindeki en önemli neden,
tedavi için geç kalınmış olmasıdır. Ameliyat sonrasında hastanın hastanede kalma
süresi, kişinin iyileşme hızına göre değişebilir. Şant yerleştirilen
hastaların, yerleştirilen şant sisteminin sorunsuz şekilde çalıştığının
kontrolü ve tespiti için uzun süre takip edilmesi gerekir. Hidrosefali
hastalığından dolayı tedavi görenlerin geneli normal hayatlarını devam
ettirebilirler. Yapılan izlemeler sonucu şantın çalışmadığı ve enfeksiyon
oluşumu tespit edilirse, şantın değiştirilmesi gerekebilir. Şantın çalışması
için pil ya da benzeri bir güç kaynağına ihtiyacı olmaz.
Kafa grafisi ve beyin tomografisi ise
şant sistemine zarar veren etkenler değildir. Manyetik rezonans tetkiki içinse,
şant tipinin bu işleme uygun olması zorunludur. Böyle bir durum gerektiğinde
eğer basınç ayarı dışardan yapılabilen ve manyetik alandan etkilenen şant tipi
varsa, hasta mutlaka manyetik rezonans tetkiki öncesinde doktoruna sormalıdır.
Şant tiplerinin hiçbirisinde dışarıdan elle bastırılarak çalışma sağlanamaz.
Şantın gerekli el muayenesini de doktoru yapar. Bilinçsiz şekilde pompaya aşırı
şekilde basmak, pompanın bozulmasına sebep olur. Bebeklerde şant ameliyatı sonrası dikkat edilmesi
gereken husus ise, özellikle bu dönemde bebeğin şantın bulunduğu bölgeye baskı
uygulayacağı pozisyonda yatırılmaması gerektiğidir. Beynin şant sistemine olan
zorunlu ihtiyacı uzun yıllar sürebilir. Genellikle hastalarda bu durum ömür
boyu sürmektedir. Şant sisteminde bir problem olmadığı ya da yaşanmadığı
sürece, şantın çıkartılması önerilmeyen bir durumdur.
Şant Ameliyatı sonrasında dikkat edilmesi gerekenler
Yapılan ameliyat genel anesteziyle
gerçekleştirilen bir operasyondur ve hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle de şant ameliyatı riskleri ve
komplikasyonlarının önüne geçilmesi için düzenli olarak ve sık sık muayeneye
gidilmelidir. Ameliyat sonrası ameliyat yerinde, şant hattının üzerinde
kızarıklık, hassasiyet gibi durumlar hissedildiğinde, hastanın huzursuzluk,
bulantı ve kusma durumlarını yaşaması halinde, baş ağrısı, çift görme, ateş,
karın ağrısı ve havale geçirme olayları yaşandığında ya da ameliyat öncesindeki
şikayetlerin tekrar yaşanması durumunda kesinlikle doktora gidilmelidir. Eğer
ki şant ameliyatı riskleri arasında
yer alan bu durumlar yaşanmaya başladığında ihmal edilmesi ya da geç kalınması
söz konusu olursa, istenmeyen kötü sonuçlarla karşılaşılabilir. Hatta erken
fark edilmeyip sorunlar düzeltilmezse sonuçlar ölüme kadar ilerleyebilir.
Şanta bağlı olarak oluşabilecek problemler
Şant sistemi de mekanik yapıda bir
cihazdır. Pek çok farklı nedenden dolayı zaman içerisinde, farklı durumlara
bağlı sorunlar ortaya çıkabilir. Genel itibariyle yaşanabilecek sorunları
kısaca özetlemek gerekirse :
Mekanik
sorunlar: Cihazın çalışma devamlılığını etkileyecek mekanik durumlardır.
Beyin omurilik sıvısının içerisinde kimyasalların olduğu göz önünde bulundurulursa,
bu kimyasallar şant borusunu tıkayabilirler. Aynı durum beyin dokusunun
artıklarından dolayı da yaşanabilir. Borunun tıkanmasıyla ilgili nedenler
sadece doku artıkları ya da kimyasallar olmayabilir, enfeksiyonlardan kaynaklı
tıkanmalar yaşanabilmesi de söz konusudur. En sık karşılaşılan ikinci mekanik
sorun ise, özellikle çocuklarda karşılaşılır. Şantın kopması ve ayrılmasından
kaynaklı yaşanan mekanik sorunlardır. Kimi zaman dokuların kimyasallara karşı
tepkimelerinden dolayı tüp yüzeyinde kireçlenmeler oluşabilmektedir. Migrasyon
şant kateterinin bağlantı yerinden ayrılmasından dolayı veya yeri önemli
olmaksızın belli bölgede kopma ya da kırılma sonrası yer değiştirmesi
durumudur.
Dinamik
sorunlar: Aşırı şekilde boşaltma durumu yaşandığında, problem yaşanır.
Böyle durumlarda hastalar genellikle ayakta iken şiddetli şekilde artan baş
ağrısından şikayet ederler. Kişi yatma pozisyonuna geçtiğinde de rahatlama
yaşar. Şantın fazla çalışması sorunuyla karşılaşıldığında, bu olayı
engelleyecek önlemler alınmalıdır. Gerekli ise direnci daha fazla olan bir şant
sistemiyle değiştirilmesi zorunludur. Diğer bir sorun ise slit ventrikül
sendromu. Şantın fazla çalışmasıyla beyin karıncıkları fazlasıyla küçülür. Bu
durumdan dolayı da BT ve MRG' de karıncıklar olması gerekenden çok daha küçük
görünür. Yaşanan durumdan dolayı da yakınmalar ortaya çıkabilir. Genellikle
oturulduğunda ya da ayağa kalkıldığında baş ağrıları yaşanabilir. Bazen çok
küçülen karıncıklar karıncık içinde bulunan şant tüpünün tıkanmasına da neden
olabilmektedir. Bu yüzden beyin içindeki baskının artması söz konusudur.
Yaşanan bu durumdan dolayı hasta basınç artışıyla birlikte baş ağrısı, bulantı
ve kusma yaşayabilir.
Şant
enfeksiyonu: Genel olarak şant enfeksiyonu, takıldıktan sonraki ilk iki
aylık dönemde ortaya çıkar. Enfeksiyonun oluştuğu bölgeye göre de belirtiler
değişkenlik gösterebilmektedir. Yara enfeksiyonlarında; ateş, şantın takılı
olduğu bölgede veya şantın kanal yolu devamı boyunca kızarıklık ve iltihaplı
akıntı şeklinde görülür. Peritonit(karın zarı iltihaplanması) daha az görülen
bir enfeksiyon türüdür. Belirtileri ise; ateş, iştahsızlık, kusma ve karında
gerginlik şeklindedir. VA şant tiplerindeki şant sistemi, kan dolaşımıyla direk
ilişkili olduğu için ateş yükselmesi ve mikrobun kana karışarak yayılması daha
sıklıkla görülen bir durumdur.
Benim çocuğum iki aylık 20 günlük ken sant takıldı sant sonrası yutkunma sıkıntısı oldu ve zature oldu ve aşırı balgam var şu anda yatıyor hastanede bana yardımcı olur musunuz lütfen sant la alakalı bi durum mu acaba
YanıtlayınSil