Narsist Kişilik Bozukluğu Nedir?
Başka insanların duygu ve düşüncelerine karşı tepkisiz ve
ilgisiz olan yalnızca kendilerini önemseyen ve kendi görüşlerine değer veren
insanlar aslında psikolojik anlamda hasta kabul edilmektedirler. Bu
karakterdeki insanlarda narsist kişilik bozukluğu bulunmaktadır. Narsist
insanlar aşırı derecede bencildir ve kendilerini asla başkalarının yerine
koymazlar. Empati yeteneğinden yoksun olmaları onları acımasız ve anlayışsız
hale getirmektedir. Mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sorundur. Bu insanlar
duygusal açıdan çevrelerindeki insanlara ciddi zararlar verebilirler.
Sürekli kendini ön plana çıkarma çabası içerisinde olan
insanlar, başka insanları görmezden gelmektedir. Kendileri sebep olsa dahi
karşısındaki insanın üzüntüsünü anlamak istemez ve hatta umursamaz. Yalnızca
kendi düşünce ve duyguları önemlidir. Çevresindeki insanlara kendisinin çok
önemli, çok değerli ve hassas yapıda olduğu görüşünü empoze etme çabası
içerisindedir. Günümüze bakıldığında ne yazık ki narsist kişilik bozukluğu
hastalığının çok sık görüldüğü dikkat çekmektedir. Yakın ya da uzak çevremizde
mutlaka bu hastalığa sahip bir kişi bulunmaktadır. Narsist kişilik
bozukluğunun, sosyal medya kullanımının artmasına bağlı olarak arttığı görüşünü
savunan uzmanlar bulunmaktadır. daima kendini ön plana çıkarma, zayıf
noktalarını saklayarak, mükemmelliyetçi karakter ispatı özellikle gençleri
narsist kişilik bozukluğuna sürüklemektedir.
Çocukluğun Narsist Kişilik Bozukluğuna Etkileri
Narsist kişilik bozukluğu çocukluk sürecinde yaşanan olaylara
bağlı olarak ortaya çıkabildiği gibi ilerleyen yaşlarda da ortaya
çıkabilmektedir. Çocukluk döneminde yanlış yetiştirilme ya da gerekli ilginin
gösterilememesi sonucu narsist kişilik bozukluğu olan bireyler ortaya
çıkmaktadır. Bu hastalığın ortaya çıkmasında çocuğun yetiştirilme şekli
birincil derecede önem taşımaktadır. Çocuğa küçük yaşlarda paylaşımcı olma,
empati ve hoşgörü duyguları aşılanmalıdır. Karşısındaki insana değer vermeyi
öğrenen çocuklar bu hastalıktan uzak kalmaktadır. Dolayısıyla ebeveynlerin tutumları
hastalığın ortaya çıkmasında etkilidir.
Aile içinde belirli standart ilişkiler bulunmamaktadır. Kimi
aile yapısı birbirine sıkı sıkı bağlıyken, kimi aile yapısında ise kopukluklar
vardır. Ev içerisindeki genel ilgisizlik çocuklarda duygusal açlık oluşumuna
neden olmaktadır. Duygusal bakımdan ilgi ve sevgiye en çok ihtiyaç duyulan evre
çocukluk çağındır. Bu süreçte yaşanan ilgisizlik ve sevgisizlik narsist kişilik
bozukluğuna neden olmaktadır.
Narsist Kişilik Bozukluğu Ve Çevresel Etkiler
Narsist kişilik bozukluğu hastalığında çocukluk dönemi oldukça
etkilidir. Ancak buna rağmen kimi insanlarda sağlıklı çocukluk dönemi
yaşanmasına rağmen narsist kişilik bozukluğu ortaya çıkabilmektedir.
Çevresinden beklentiyi çok yüksek tutan kişiler genellikle hayal kırıklığına
uğramaktadır. Yaşanan hayal kırıklıkları bireyleri zamanla narsist kişilik
bozukluğuna sürükleyebilmektedir. Bunun yanı sıra özellikle kadınlardaki
kıyaslama duyguları narsist bozukluğa yol açmaktadır.
Arkadaş ortamı ya da iş ortamında kendilerinden daha yetenekli,
daha ön planda olan insanları gören bazı kişiler bu durumu kabullenmekte zorluk
yaşamakta ve narsist kişilk bozukluğu hastalığına tutulmaktadır. Kısacası yoğun
kıskançlık duygusu bu hastalığın ortaya çıkmasını tetiklemektedir.
Narsist Kişilik Bozukluğunda Tanı
Narsist kişilk bozukluğu olan insanlar bir takım tavırları ile
kendilerini ele vermektedir. Dışarıya karşı güçlü gibi görünmeye gayret eden
insanlar, iç dünyalarında kendilerini değersiz ve aşağılık olarak görmektedir.
“Yarası olan gocunur” misali asla eleştiriye tahammül edemezler. İyi niyetle
söylenen sözler dahi onları rahatsız edebilmektedir. Narsist kişilik bozukluğu
olan hastalar yalnızca güzel sözler duymak isterler. En küçük örnekle kilo
aldıklarını söylemek dahi aşırı tepki vermelerine neden olmaktadır. Küçücük
sözleri büyütüp büyütüp sorun yapmakta ve bu durumu karşılarındaki insana da
olumsuz şekilde yansıtmaktadırlar.
Güç ve sevgi bakımından doyumsuz olan ve her zaman daha
fazlasını isteyen narsist kişilikler, karşılarındaki insanları kendi çıkarları
doğrultusunda kullanmaktadır. Çok sevdiklerini dile getirdikleri insanları dahi
önemsemezler yalnızca önemsiyormuş gibi yaparlar. Narsist insanları ele veren
en dikkat çekici özelliklerinden bir diğeri de sürekli onay istemeleridir.
Bunun yanı sıra kendilerine ilgi göstermeyen insanları sürekli küçümserler.
Kendilerine ilgi ve sevgi göstermeyen her insana karşı cephe
almaya hazır olan narsistler, daima kendileri haklı çıkarma peşindedir.
İnsanları manipüle etmeyi ve olayları abartmayı severler. Gerçekleri saptırarak
anlatan narsist hastalar, böylece kendi gerçekliklerini yaratmaya çalışırlar.
Kendileri sürekli birileriyle kıyaslayan hastalar, sürekli imrenme duygusu
içerisinde bulunur. Küçük olaylarda dahi aşırı intikam duygusuna kapılan
narsistler, amaçlarına ulaşana kadar entrika peşinde koşmaktadır.
Sınırsız güzellik, başarı, zeka ve güç emelleri peşinde
koşarlar. Bu konular onların ana maddesini oluşturmaktadır. Herşeyin dört
dörtlük olmasını isterler ve bunun mümkün olmadığını asla kabullenmezler.
Kendini beğenmiş olan narsistler, sürekli kıskanıldıklarını düşünmektedir.
Hastalığın kronikleşmesi tedavi sürecini oldukça zora sokmaktadır. Terapistler
tedavi süreçlerinde gerçek ve yapay benlik çalışmaları yapmaktadır. Amaç daima
benlik saygısının korunmasıdır.
0 yorum: